Monday, November 06, 2006

YALNIZLIK TANRIMIN LÜTFU

kar yağıyor bir yandan ve ben yürüyorum..yağmur yağmakta ve benim ıslak bedenim yine kaldırımları aşındırmakta...güneş açmış ,hava sıcak,yüzümden terler boşanmakta yürüdüğüm tozlu yollara...yürüyorumm içimde aynı boşluk,gözlerim aynı ufukta ,her mevsim ellerim soğuk ,ellerinden uzakta..sen kimsin necisin bilemediğim için bu derbederliğim ..bilsem kim olduğunu yerini yurdunu yanına geleceğim....

hayat en yakın dostumdur,hep yanımda yürür ,bir gün beni terkederse kemiklerim üzüntüden çürür....

Sunday, October 08, 2006


.....
Tek kanatlı bir kuşum ben
Ne yere aitim ne de göğe
Ben sana aitim
Bir de anlatabilsem şunu sensizliğe

Thursday, October 05, 2006

Ellerimde hala deniz suyu var.Dün balıktım ben.Bu kadar çabuk vazgeçemem denizden.Bide yaralı ellerim ama yakmaz onun tuzu canımı.Dün denizdim ben.O kadar çabuk kirlenemem...



Friday, September 15, 2006

Tüm renklerini kaybetmişken hayat alıp elime fırçalarımı boyamak geliyor yeni baştan bilip bilmediğim her yeri..Yeni baştan başlamak lazım yaşamak tatmadığın tüm duyguları hüzün olsalar bile çekmek lazım içine havayı çeker gibi...Tanımadığım bir melodi gibi gelmeli hayat hızlanmalı bazen ,bazen durulmalı ..Nehirler görmeliyim gözlerinde boğulmadan korkmadan bakabilmeliyim saatlerce...Rengini yitirdi hayat benimde fırçalarım yok sadece kelimelerim var bağırmak çağırmak duyurmak için bazende susmak beklemek izlemek için sus pus oluşlarım var...

Thursday, September 14, 2006

BUGÜN 11 EYLÜL


Aslında biraz gecikti bu yazı ama yazılması gerektiğini hissettim.Aslında arkadaş çevremiz olarak pek doğumgünü vb . günleri kutlamayı adet edinmesek de bugün ayrı bir gün.Her sene hatırlayacaz bugünü biraz buruk biraz da sevinç içinde bizim körpe bedenlerimiz yaşlanacak ama o insan gönüllerde hep son gördüğümüz haliyle hatırlancak.Hatıralar anlatılacak biraz burkacak içimiz ama yüzümüz yinede gülecek.Hatırlıyorumda onun cenazesi için İskenderunda evlerinin önünde durduğumuzda bir an onun sesini duyar gibi oldum bir an ellerini omzumda hissettim.Benim için herkesten ayrıydın.Antepteyken seni arardım fiziken orda olmama rağmen tüm benliğim sizin yanınızda olurdum.Ankaraya hiç yabancılık çekmemenin nedenide sizdiniz ama işte fazla birşey yaşamadan aslında yaşancak çok şey varken çekip gittin aramızdan demeyeceğim çünkü sen hep yanımızdasın.Bazen hissediyorum eksikliğini cidden.Canım sıkıldığımda sesini duyduğum an huzur bulduğum kişilerdendin şimdi uzanıyorum telefonuma ama arayacak bi çocuközgür veya tanoş yok bilmiyorum hiç denemedim telefonların hala açıkmı ama aradığımız kişiye şu an ulaşılamıyor...

Saturday, September 09, 2006

Ne kadarınız gerçek sizin,
kırk odalı şatonuzun kırkıncı odasındaki
kilitler altında sakladığınız gerçek
duygularınızla, gerçek düşüncelerinizin ne kadarı yansıyor
hayatınıza,
söylenmeyen neler var kuytularda,
hani kendinizden bile sakladığınız,
bir sinir kriziyle ya da büyük bir acıyla
yahut da muhteşem bir sevinçle kabuğunu çatlatıp da
ortalara dökülecek neler biriktiriyorsunuz
içinizde...???
Ne kadarınız kendi sahtekarlığınızın esiri?
Sevip de söyleyemediğiniz,
özleyip de açıklayamadığınız
ya da sevmeyip de sevginizin eksikliğini içinize
gömdüğünüz oluyor mu,
korkaklıklar var mı,
kalleşlikler var mı,
yoksa diplerde saklanan cesaretiniz bir işaret mi bekliyor...???

şiir çok uzun anca bu kadarını alabildim yoksa sayfa düzeni bozulcaktı devamı için BURAYA tıklayınız

Monday, September 04, 2006

İsminin baş harfinden başladım yolculuğuma.Seni bulmak için tüm alfabeyi adım adım dolaştım.Aslında bu yolculuğun kendimi bulmak için olduğunu anladım zamanla.Sende mi bulcaktım kendimi yoksa sen sadece bahane miydin bu yolculuk için.















Bir nefestin sonunda sen de bittin ama geri dönüşün olacak hep bu bedene..Ben yaşamaya ihtiyaç duydukça sen hep olacaksın içimde..Yolum uzun kendimin ne tarafta olduğunu bilemiyorum. Kendimi vurdum yollara.Yürüdüğüm yerler hiç tanıdık gelmiyor ama yürüyorum dur durak dinlemeden kendimi bulmak uğruna.Sen içimdeki nefes olduğun sürece yürümeye devam ama ben öldükten sonra da içimde kalmalısın aslında...

Thursday, August 31, 2006

Zoe Jane
Ata Demirer

Monday, August 21, 2006

güzel birgündü ,eksiklere rağmen...

Bugün sabah kalktım gece 4 te yatmama rağmen 10 da forumdaydım..timhatla gamzezgi şimdi isimlerini vererek kendilerini deşifre etmek istemiyorum :D bile şaşırmışlar...sanırım ulu önder hmck nın ardı sıra androidliğe doğru ilk adımlarımı atıyorum...sonumuz hayrola....12 civarı hmck la cafede buluştuk..yaws ne adamdır şu can yaws .insan hiçmi bıkmaz usanmaz şu oyundan ama orda otururken bizimle olsanız ...süper espriler çıkıyor..bazen kendime bile şaşıyorum...işte 5 gibi buluşcamız için şans işte oyundanda koptum...canı oyunla başbaşa bıraktım..sonra tamda emin olmama rağmen seyir cafenin yerinden çünkü fazla gitmemiştim...zorlanmadan buldum..işte kimse gelmemiştir diyerekten kapının önünde beklemeye başlicaktım ki timhat izin vermedi karşımdan geliyodu daha önce görmeme rağmen tahmin ettim çünkü tanımadığım ve resmini görmediğim tek kişiydi...yinede bir çekindim ilk başta ...bi süre göz göze kaldık ...çok romantik bir ortamdı :D nese içeri geçtik...gamzezgiylede tanıştım...bu sayede timhatın gerçek yüzünüde öğrendik..kendi itiraf etti ama :D sonra teker teker döküldü hepsi...pissycikin sınavı geçmiş onada sefindik...ozzynin de gelmesi ayrı bi sürprizdi benim için...haberim yoktu gelceğinden çünkü..çok tatlı şirin bi kız kendisi...gerçi fazlada konuşamadık ama kendimi ne bilim çok yakın hissettim...en son pilli başkanın gelmesiyle konu kapandı :D bölede bi gündü ama gün çarpışan otolarda son buldu...sürüş yeteneğimin ne kadar geliştiğini farkettim...çok güldük çok magandalık yaptım...güzeldi ama eksiklerimizde büyüktü...*ada* ve nilü çeşitli sebeblerden gelemediler...onlarıda aramızda görmek isterdik...artık başka zamana inşallah...bi daha buluşalım kendinizi özlettirmeyin....öle işte... :D

Thursday, August 17, 2006

Manası yok ayrılığın
Ellerini tutuyorken hala sıkıca
Yalanlarına inandık hayatın
Laleler solmuşken şimdiden
İnanmak zor mevsimin hala bahar olduğuna

Galaksisi olmayan bir gezegen gibiyim
Ümidini yitirmiş bir savaşçı
Layık bile değilim bu yalnızlığa

Yinede direnmek lazım diyor içimdeki yabancı
Ellerim yitirmişken alevini
Lavları sönmüşken volkanlarımın
İnadına yaşamak lazım diyor
Zil çaldı hayat denilen ders bugünde bitiyor....
Ben sen olma iddiasındayım
Sen kapılarını kapamışken aşka
Ben güneş kadar yüzsüz olamıyorum
Sızamıyorum bulduğum her yarıktan
Ay oluyorum,dönüyorum karanlık yüzümü
Yinede yanıyor bir tarafım sana
Seni sevmeden yapamıyorum ...

Saturday, August 12, 2006

gecenin rengine bürünüyoruz bazende gece içimizdeki çiçekler gibi açıyor ....bazen mevsime uyuyor düşlerimiz bazende kendi kışlarımızı,baharlarımızı yaratıyoruz..Güneş eskisinden daha sıcak bazen ,bazen düşler daha umutlu...Söylenecek sözler var ,iyileştirilecek yaralar güneşi gördüğünde kapıları pencereleri açmak lazım aşka ...Yaraları iileştirmek için bundan ii zaman olmaz ...

Tuesday, August 08, 2006

Böyle salak ruh halleriyle kalkıyorum bazen.Güzel geçen günlerin ardından sanki bir daha yaşanmicak gibi onları özlüyorum.Özlem duyduğumuz başka şeyler de var hazır özlem demişken ;) ...Umut etmek,savaşmak lazım ama askerlerinin ölmesine göz yumamayan bi komutan gibiyim artık savaşamam diyorum başka şeyler yitirme korkusu bunca yitirişin kaybedişin ardından kazanmak bile eskisi kadar cazip gelmiyor...

İşte yine birgüne başladık.Güneşi gördük ama içimizde hissedemedik ,ısınamadı ruhumuz hala..Doğal güneşler yetmiyor bazen bu tip ısınma eylemlerine kendi suni güneşimizi yaratmamız lazım geliyor ama işte onlarda doğmayınca bazen ruhumuz ,bedenimiz donup kalıyor...

DOĞ ARTIK ....SENSİZ BIRAKMA BENİ BU YABAN ELLERDE...

Friday, July 07, 2006

...içimden şehirler geçiyor...

Bu yazıyı yazmak bugün İskenderuna giderken otobüste geldi aklıma nede olsa bende bi şehrin içinden geçiyordum..Bu şarkı uzun zamandır dinlemesemde sevdiğim şarkılardan birisi.Belki çoğu kişi bilmez bilenlerinde yeterince anladığını düşünmüyorum...Bu da sanırım Feridün Düzağaç'ın bir albümüne Orjinal altyazılı adını vermesinin nedeni...Otobüs yolculuklarında eğer yalnızsanız mesafe o kadar da önemli değil,düşünme fırsatı bulursunuz..Düşünmek insanı kendisinden uzaklaştırır ki insan kendinden uzaklaştıkça acılarından kurtulur..

Aslında bu yazıyı yazmayı planladığım ruh halim daha farklıydı ki sonra yazarken değişmiş ki kendimi çok kasmışım ...Şu anda o zamanda değilim tarih değişti belki de bende ama hala içimden şehirler geçiyor..Olduğu yerde huzuru aramak varken farklı koordinatlarda macera peşinde koşmak bizimkisi..Herşey gerçek olma iddiasını sürdürürken ben en yalanlarını seçiyorum kendimize gerçek olarak..Öle salak bi ruh halinde içindeyim şimdi yani şimdi daha ii gibiyim arada geliyolar bana işte aklım gibi..İçimden şehirler geçiyor .Şehirlerarası bir otobüsün penceresinden sensiz bi gecenin yada gündüzün nasıl olduğunu seyrediyorum kimi zaman ..Kimi zaman sabit bünyemde evimin penceresinden ,sensiz bir yer nasıl yuva oluyor onuda anlayamıyorum,izliyorum aynı manzarayı..İnsanlar geçiyor sokaktan sensizliğimden habersiz...İmla kurallarının ,noktalama işaretlerinin arkasına saklanmış bir huzuru arıyorum kuralları pek bilmediğim için aramızda ii değil onlarla bi türlü bulamıyorum.....

Wednesday, July 05, 2006

5 TEMMUZ-- İSKENDERUN'UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞU (BENİM KALBİM NE ZAMAN KURTULCAK SENİN İŞGALİNDEN)

Pek sanatsal bir başlık oldu ve onun ötesinede geçmedi.Bazen insan birşeyleri sırf güzel olduğu için yapar ya bu da onlardan birisi işte..Evet bugün İskenderun'un kurtuluş günü ve dolayısıyla bugün akşam itibariyle eğlenceler başlayacak ..Daha önceki senelerde Seda Sayan vb. yurdumuzun güzide sanatçıları geldiği için bu seneden pek bir ümitliydim(!) Gerçi ilk gittiğimde Athena ve Kıraç vardı ama işte ondan sonra bu performans devam etmedi..Ama bu sene Kıraç ın ve yanlış hatırlamıyorsam Funda Arar'ın geldiğini duyduğumda(Yeşill'e sevgiler)pek bi sevindim..Gerçi Çilekeş'i falan ümit ediyordum ama Gülşen'i falanda getirebilirlerdi..Gelmez demeyin "ya tutarsa ya tutarsa Gülşen İskenderuna gelirse" :D ..Bu sıralar üzüldüğüm,kafama taktığım çok şey oldu fakat beni sevindiren,yüzüme güneşi doğduran şeylerde olmadı değil..."Güneşin olduğu yerde gölgede vardır" diyerek Polyannacı bi yaklaşım sergiliyoruz gene pek yapmadığım şeylerdir ama olan güzel şeyler kötülerden daha bi süreklilik göstereceğe benziyor....İnşallah olacak güzel şeyler kalbimi karamsarlığın işgalinden kurtarır....

HEPİNİZE MUTLULUKLAR ......BENDEN :)

Friday, June 30, 2006

KARDEŞİM ÖZLEDİK SENİ :(( HEMDE ÇOOOOOKKKK...















Lise 2 de başladı senle dostluğumuz.Gerçi ilk olarak arkadaştık sonra dost olduk sonrada kardeş..işte kadermiş durduramadık önünü..Lise 2-3, İhsan hocanın kursu ,dersane derken iyice bağlandık birbirimize..Aşk denen birşey gerçekten varsa bile bizimkisi ondan öteydi çünkü şimdi farkediyorumda sen varkende bir sevdiceğim yoktu ama yalnızlık bana bu kadar zor gelmiyodu.Kendimi darda hissettiğimde yanına gelirdim,arardım her koşulda sana ulaşmanın bir yolunu bulurdum..Şimdi öyle hissettiğimde,özellikte bir dönem çok baktım telefonda T harfine ve C harfine(taner ve cocukozgur) arada gözüme ilişiyor ne kadar sıyrılıp gider gibi olsanda hayatlarımızdan birşey seni bize hatırlatıyor...Pitihlede konuşurduk aslında unutmak hiç istemiyorum,unuttuğumu hissettiğimde bile huzursuz oluyorum..Acın bile bir başka güzel bea kardeşim..En son görüştüğümüzde senle Kızılay Yapı'nın önü,Sakarya,Kurtuluş çok güzeldi :) biz saçlarımızı kestirmiştik her ne kadar sen Serhanı önce görmüş ve haberini almışsanda beni ilk kez o zamandan sonra kısa saçlı görmüştün..Aklımda kalanlar Serhan'ın Kurtuluştaki evde seni kaybettiğimizi söleyişi,msn de en son görüşmemiz (keşke atlayıp gelseydim diyorum size) son gününde telefonumun kapalı olup senin yanında olamayışım...Çok şey var aslındada son zamanlara dair bunlar geliverdi aklıma....Senin taziyeni foruma yazarkenki kadar olmasada duygulandım,yaşarıverdi gözlerim...Seni özledik,unutmayacağız,unutturmayacağız....

Thursday, June 29, 2006

gecenin rengi gibi siyahtır hüznümüz,sevincimiz,mutluluğumuz...her türlü duyguya siyah rengini katar öle severiz...uzun zamandır ilk kez bişeyler yazıyorum kalemi mi paslanır insanın,ruhu mu... atalım içimizdeki pası ...birazda zorlamayla oluyor bunlar ..zorlamasalar zaten birşey yapacağım yok ..tek yaptığım şey sevmek ..ondanda korkar oldum ,temiz kalan tek tarafımızdı onuda yalanlara kurban etmeyelim ...aslında pek alışkın değilim düz yazı yazmaya ,anlatmaya ..benim işim şiir ,biras saklamak sadece beni tanıyanlar anlamalı ama işte insan dolunca yakın ,uzak demeden anlatmak istiyor ...bi nevi iltihap döktük içimizden..bu sıralar çok hissettim,çok yaşadım bunu...iisiyle kötüsüyle geçti işte...bu kadar şimdilik ...bi şiir ekleyecektim sonuna ama çok uzun ve şiir o kadar anlamlı ki bölmey kıyamıyor insan..onun için sadece başını koyuyorum herşey başladığı gibi devam edermiş ya onun için...sizinde mutluluklarınız başladığı gibi devam etsin ve güzel şeylerin artık sonu olmasın...
GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,arkalarında doldurulmasımümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.