Tuesday, June 19, 2007

Savaş boruları çalmıyor artık...Yenilgiyi kabul ettik kaçıyoruz kalbimizin en derinlerine..Ama yenilgiden çok vefasızlıktan gözlerdeki yaş..Kaçıyoruz ve ağlıyoruz yanan ve harap olan umutlarımıza bakarken..



Güzel günler geçirmeyi hayal ederken..En güzel elbiselerimizi ,en güzel gülüşlerimizi takınmışken hafiften yağmur dokunuyor tenimize..Sonra hızlanıyor ..Kaçıyoruz sığınaklarımıza..Ayrılık düşüyor bizimde hakkımıza...



Karı seviyoruz..Altında elele tutuşup yürümeyi onca soğuğa rağmen..Sonra senin evinin önüne geliyoruz ve yaklaşıyor ayrılık..Bitti diyoruz ..Bitiyoruz..Kar artık o kadar güzel değil...


1 comment:

Anonymous said...

...düşün ki, sevdiğinden, bi çocuğun olmuş, ama sevdiğin yok, artık... çocuğun kaşlar, gözler aynı, "o". portakalı tıpkı onun gibi soyuyor (oysa, portakalı soymanın kaç türlü yolu olabilir ki? ama işte bu, tıpkı onun gibi...) kahkahasında da o var!!! kafasını öbür yana eğişi, hele, "günaydın" derkenki
"-nay"daki vurgu, sesin o iniş çıkışı... ve daha bi çok ayrıntıda sevdiğin gizli... ama "o" değil... seni özlemden, çılgına çeviren bi şeytan gibi geldiğinden, çocuğa, düşman olacağın tutuyo, bazen... ama düşününce... "o"nun canından, can almış olduğu geliyo aklına... o an, sıkıca bağrına basıyosun, o bağır ki; alev alev!.. sönmüyo, sönmesin de zaten... ama az biraz diniyo... ondan sana kalanı, sarıyosun daha da sıkı... ama sönmüyo, biraz diniyo, sadece...

...

aylar sonra cebinde bulduğun, buruşukluğu açarken bi yandan da "bu da neymiş ki?" diye düşündüğün şeyin, birlikte bindiğiniz halk otobüsünden kalma biletler olduğunu görmek ve üzülmek gibi... yine(!) onu aklına getirdiği için... (sanki aklından çıktığı varmış gibi...)

...

onu hatırlatan her şey yangınına körük olabilir; ama,"siz"i görmüş olduğunu, ne günlerinize tanıklık ettiğini; farkında olmadan, her halinize ortak ettiğiğiniz; yağmur, kar, bi defa buluştuğunuz, köşe başı... sonra... o otobüs biletleri... kopup geçen fırtından sonra süpürülesi bi yığın gazel mi?!. değil elbet... yokluğ"u"nda sarılası, yadigarlar; zor zamanlarda yaslanacak omuzlar, onlar... siz-ikinizin-birlikte var olduğunuzun en hakikatli kanıtı...

...

her şey devam ediyor; ama, kaldığı yerden değil elbet... kaldığı yerden devam etmesin de zaten...

....

kar yağıyor... şimdi daha bi başka... daha bi güzel, dile gelmişcesine... zira, hakkını"z"da öyle çok şey biliyor ki...